Rakı İle İlgili Sözler
Haydi Abbas, vakit tamam!
Garson hayalleri iptal et kalkıyoruz.
Rakı şişesinde balık olsam.
Önce kendine gel, sonra meyhaneye.
Gittiği yerler dert görmesin.
Rakı içen öldü de su içen ölmedi mi?
En kötü günümüz böyle olsun!
Yalnız insanların kimliği duvar yazılarıdır.
Bizdeki ağırlık sizdeki teraziyi bozar.
Korkuyorum çünkü, ya farklı cehennemlere gidersek?
Rakıyı sek, kadını tek seveceksin ki çarpmasın.
Yüreğimin duasıdır, senin muhabbetinle rakı içebilmek.
Biz ne zaman umutlansak, ertesi gün rakı içiyoruz.
Balık rakının yanında değilse bırakın yüzmeye devam etsin.
Rakıyı aynı bardaktan, küfürü bir ağızdan etmeliyiz.
Gecenin demine, gelenin şerefine, gidenin gelmişine geçmişine.
Rakı yanındakiyle içilse de kadeh aklındakine kalkar.
Bize bahane mi yok? Bugün de dağlar denize paralel deyip geçeriz.
Rakı; sen söylemeden senin neye içtiğini bilenle içilir.
İçmesini bilene zevk-ü sefadır rakı, içmeyi bilmeyene cevr-ü cefadır rakı.
Adam rakıyı icat etmiş ve siz hala psikoloğa gidiyorsunuz.
Suya düşse de hayallerimiz, içine rakı döküp keyfimize bakmasını da biliriz.
İnsan iki şeyi saklayamaz sarhoş olduğunu ve aşık olduğunu.
Adabı vardır rakının. Önce kiminle içtiğini bileceksin, sonra kime içtiğini.
Sen aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.
Al kadehi eline, dokun gönül teline, muhabbet âlemine, bir merhabadır rakı.
İçiyorsan rakıyı öve öve, söve söve kusacaksın ne varsa içinde.
Ertesi gün için bir şey diyemem ama rakı içtiğin gün ölemezsin. Cemal Süreya
İki bira içip seni özleyeceğime, 70’lik rakı içer sana söverim.
Rakı içenden kadından daha güzel olan tek şey, o kadının seni seviyor olmasıdır.
Rakı sözüm var sana, Akdeniz’e açılan bir şehirde, iki başımıza.
Rakıyı içince çok gülen ama sevdiği şarkı çalınca gözleri dalan insanları güzel sevin.
Yeter ki boş kalmasın kadehler, yine bulunur içmek için sebepler.
Gidenlere, hiç gelmeyenlere, bir de gidip de dönmeyenlere kaldırıyorum kadehimi.
Rakı acı diye buruşturma ağzını, acı acıyı bastırır, rakı sancıyı.
Tek tesellim kadehler. Başka bir şey istemez. Sarhoş etsin yeter ki. Rakı, şarap fark etmez.
Seçici olacaksın bu hayatta rakının sahtesi insanın kahpesi çarpar.
İçin kıpır kıpır, deniz kıpırtısızsa, vakit kerahat vaktidir. Kerahat vakti, rakının şart vaktidir.
Yeter ki boş kalmasın kadehler, yine bulunur içmek için sebepler.
Rakı masası kalbin anahtarının çözüldüğü tek yerdir. Bu yüzden adına çilingir sofrası denilir.
Şarap hayatı yaşayanlar içindir. Rakı ise hikayesi yarım kalanlar için.
Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır. İlim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.
Bir duble rakı koy bana ben saçlarınla oynayayım… Meze falan istemem sadece konuş benimle.
Bu rakı gibi şey yok be usta. Suni bir dünyada yaşıyoruz. Suni heyecana, suni neşeye, suni kedere ihtiyaç var.
Ciğeri kül ettikten sonra gelip üflemeye çalışmayın, adama sorarlar yanarken neredeydin diye.
1 dakika içinde onlarca kadına ‘Seni Seviyorum’ yalanını atabilirsin! Ama rakı masasında sadece 1 kadının adını sayıklarsın.
Sudaki rakı misali isterdim kendi rengimi bulmak ve gökyüzünde beyaz bir bulut olmak. Kamil Aksu
Rakı şarap içiyorsam sana ne yoksa sana zararım içerim ikimizde gelsek kıldan köprüye ben dürüstsem sarhoşken de geçerim. Neyzen Tevfik
Şarap kadının teninden, rakı kadının derdinden içilir derler. Çünkü şarap aşkın, rakı ayrılığın içkisidir.
Bu da bize bir dedemizden yadigâr, gittiği yerler dert görmesin, gittiği yerde gül bitsin, dalında bülbül ötsün, hem yarasın, hem şifa versin, bütün sarhoşların kulakları, çın çın çınlasın.
Önce kendine gel, sonra meyhaneye, kalender ol da gir kalenderhaneye. Bu yol kendini yenmişlerin yoludur, çiğsen başka bir yere git eğlenmeye.
Kırar gibi tokuşturup kadehleri, gırtlağınla seviştireceksin meyleri. Gömeceksin kendini şişelerin dibine, ölür gibi içeceksin! Öleceksin arkadaş!
Cahit Sıtkı Tarancı’nın Başiktaş Balık Pazarı’ndaki meyhaneci Abbas için yazdığı o dizeleri de unutmamak gerek.
Haydi abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
böyle ferman etti cahit,
al getir ilk sevgiliyi beşiktaş’tan;
yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
Can Baba’nın o güzel şiiri ile bitirelim:
Rakı sofrasında susulmaz arkadaş,
Hıçkıra hıçkıra ağlayacaksın..
Arınacaksın gururundan, paşa gibi.
Şerefe ulan diyeceksin Şerefsiz Dünyaya inat
şerefimize,
Kırar gibi tokuşturup kadehleri,
Gırtlağınla seviştireceksin meyleri..
Gömeceksin kendini şişelerin dibine, ölür gibi
içeceksin! Öleceksin arkadaş..
Oturtacaksın karşına geçmişini,
Güle güle küfür edeceksin…
Unutacaksın, unutur gibi içeceksin !
İçiyorsan Rakıyı öve öve,
Söve söve kusacaksın ne varsa içinde.
