Twitter Sözleri

Aşağıda, çeşitli kaynaklardan yıllar boyunca toplanan ilham verici ve bilge Twitter Sözleri koleksiyonumuzu bulacaksınız.

Gönderim  1,857 Görüntüleme Güncelleme 3 yıl önce
Twitter Sözleri

Twitter Sözleri

Yargılanmaktan korkmadan her şeyini anlatabildiğin birine sahip olmak.. O kadar güzel ki bu.


En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz? Tepki vermediğim her haksızlığı hak ettiğimi düşünmelerine.


Nasıl anlamak istiyorsanız öyle anlayın, ben artık kırılırsınız diye bir şeyi kırk şekil anlatmaktan, hep alttan almaktan, uzaklaşırsınız diye söyleyeceklerimi saklamaktan yoruldum. İyi olacaksa, eksilen benden değil, artık sizden olsun. Ben elimi taşın altına koymaktan yoruldum.


Telefonu sessizde kullanmak veya bol giyinmek gibi şeylerin rahatlığına alışınca asla bırakamıyorsun.


Ne geldiyse başımıza, sevdiğimiz insanların yanlışlarında bile doğru aramaktan geldi.


Seni dünyaya bağlayan insanı bulduğunda farklı biri oluyorsun. Daha iyi biri..


Seni görmek gibi bir kaygım var. Görsem sevgimden öleceğim, görmesem hasretimden.


Dışarıda çok güçlü göründüğüm anlarda içimde yavaş yavaş nelerin yıkıldığını bir ben biliyorum..


Her zaman inandığım bir şey vardır, iyi kalpli olmak. Mükemmel olmaktan çok daha iyidir.


Kapalı durmakta ısrar eden pencereleri duvardan saymak gerekir.


Yanlış yapan herkes, pişman olacağı günü beklesin.


Birine ilgi duyuyorsan başka arayışlar peşinde olmazsın. Aksi takdirde bu ilgi değil, hevestir. Ya da kişilik bozukluğu.


Bugün şöyle bir cümle çıktı karşıma çok hoşuma gitti: “Sağıra sözünü, köre yüzünü süsleme.”


Sevgisi biten kadın gaddar olur.


Unutmak; evin tozunu kirini halının altına süpürüp evi temiz sanmak gibi bir şey.


İnsanlara kendimi anlatmayı, işlerine geleni duyduklarını fark ettiğimde bıraktım.


Gündüzün kalabalığına saklanıp, gecenin sakinliğinde vuruluyoruz.


İnsan bazen birini delice severken ki halini özlüyor.


Herkes kendine yakışanı yapmalı mesela sen düşüncelerimden gitmelisin.


Küçücük hatıraların bıraktığı büyük anlamlar..


Yarısında bırakıp çıktığım bir film gibisin geriye kalan kısmını merak etmiyorum.


Ve bazı yollar vardır; ne ayağına batan dikeni umursarsın, ne de en keskin virajdan savrulmayı.


Aşk senin gülüşünde saklı.


Pandalar da sanıyor ki bir tek onlar tükenmekte.


Güven kırılınca geri kalan her şey de azar azar kırılıyor ve en sonunda bitiyor. Güven yoksa geri kalanı yetmiyor.


Bazı insanlar sizi yaralar ve sonra siz onları yaralamışsınız gibi davranırlar.


Ben her şeyi tek başıma aştıktan sonra bir yerlerden çıkıp dahil olmanıza gerek yok. İş işten geçti artık.


Hüzünlü bir şarkının notalarında sana yolculuk ediyorum ve senin bundan haberin bile olmuyor.


Gençliğime yazık ediyormuşum gibi bir his.


Kariyerinden önce bana nasıl davrandığını ve bana neler hissettirdiğini önemsiyorum.


Fazla beklenti, mutsuzluğu ve hayal kırıklığını beraberinde getirir.


Mesele sevgili bulmak değil. İnsanın her şeyini paylaşacağı arkadaşı, gönülden sevebileceği aşkı, yeri geldiğinde ailesi olabilecek biri.


Kendi değerini kendin bileceksin, başkasından beklediğin değer her zaman geç kalınmış olandır.


Keşke aramızdaki tek engel sadece gururumuz olsaydı. Bütün gurursuzluğumla seni sevdiğimi haykırırdım.


Yanlış adım atmamak için bir daha adım atmama kararı aldım.


Mutlu olmam sana acı veriyor ama acı çekmen bana mutluluk vermez.


Zaman geçtikçe kimseden bişey beklememeyi öğreniyorsunuz.


Bir çiçeğin boyun bükmesi bile incitir beni. Sizin zalimliğinize asla dayanamam.


Başka bir şehirde her şeye sıfırdan başlama isteği.


Belki bir gün roller değişir. Ben unuturum, sen hatırlarsın.


Kırdın diye seni suçlayamam, attığın taşların yönüne camlarımı ben taşıdım.


Artık seni sevmeyişime üzülüyorum, seni severken bir başkaydım ben.


Uykularımı kaçıran yaşanmışlıklar var.


Anne sevgisi hariç her şeyden şüpheleniyorum.


Dünya her zaman dönüyor ama birilerine haddini bildirmediğiniz sürece her dönüşü size acı verecek.


Artık yazılacak bir şey kalmadı. İcraate döktükten sonra göğe bakalım.


O kapı kapandı diyorsun ama durmadan delikten bakıyorsun.


Tüm güzel duyguları sadece sana bakarken hissettiğimi fark ettim.


Kimseye anlatamadığın şeyler vardır; kendi içini yavaş yavaş kemirip seni yok eden şeyler.


Senin gibi bir şerefsiz üstüne alınacak diye nice aşk dolu kelimeleri ziyan edip yazamadım, bilemezsin.


Keşke anlayışlı insanlara denk gelebilseydik.


Bi gel diyeni olmayınca şarkılara sığınıyor insan.


Sadece bir kere sarılmak için, kilometrelerce yolu gitmeye değer insanlar var.


Düşünsene camdan dışarı bakıyorsun ve o aşağıda.


İçimden sana sarılmak isteğini öldüren yaptıkların var.


Ve yarım kaldığında anlıyor insan, herkesin bir gün gidebileceğini..


Hayat, bizi fazlasıyla tüketti.


Artık tanıdığın gibi değilse, bundan sonra tanımamış gibi yap.


Özlemek güzeldir, özlenmek bambaşka.


Seni unutma ihtimalim seni de üzmüyor mu?


Herkesin sarılırken asla bırakmak istemediği bir kişi, bütün sokaklarını dolaşmak istediği bir şehir ve yaşamak istediği bir film vardır.


Hoşlantı mı aşk mı bilemiyorum ama bir gün görmemeye bile dayanamıyorum seni.


Tabi ki de sevdiğim insani kimseyle paylaşamam. Miras mı bu? Bakkaldan aldığım çikolata mı? Paylaşmam arkadaş, seviyorsam sadece benimdir.


Ve öpmek istediğim yer dudakları değildi. Biraz bilekleri, çok az parmak uçları, en çok avuç içleri.


Deli gibi tartıştığınız anda lafınızı bölüp “Seni seviyorum” diyen biri olmalı hayatınızda, umut verip giden değil.


Bağımlılık mı, alışkanlık mı, aşk mı henüz çözemedim ama şundan eminim, çok özlüyorum.


Sevgili olmak, dost olmaktır; Dert ortağı olmak, birlikte gülmek, birlikte ağlamaktır.. Yani sevgili olmak tek hayatı, iki kişi yaşamaktır.


Hâlâ kalbiniz atıyorken sevdiğinizi söyleyin.


Her şeyin farkında olmak epeyce ağır bir yük.


Şunu iyi biliyorum ki; Sevmeyenin bahanesi çok olur.


Üzülmeni istemiyorum fakat yaşadığın ilk sıkıntıda aklına gelirsem, ona haksızlık ettim demeni çok isterim.


İkna edilmişlerle yola çıkılmaz. Yola, inanmışlarla çıkılır.


Yüzde bir şarjda bile sırf yüzünü görmek için parlaklığı açarım çünkü seni seviyorum.


Böyle merdivenleri ikişer üçer çıkartan heyecana, yoldaki kediye köpeğe ağaca kuşa selam verdirten bir mutluluğa ihtiyacım var.


Yeni fotoğrafını gördüğüm an gözlerim dolu dolu fotoğrafa bakarak “gülüşü bile hala aynı” diyerek iç çekmeye sanırım hiç alışamayacağım.


Yüzlerce insan tanımaya, yüzlerce surat görmeye rağmen, sadece gönlüne güzel gelenin gözüne güzel geliyor oluşu harika bir his.


Keşke benim de karşımda her zorluğa rağmen dimdik duran ve beni sevebilen biri olsaydı. İnsan tek başına dağ olamıyor bazen.


Kimseye ve hiçbir şeye inancın kalmamışken etrafında çocuk gibi koşturup seni güldürmeye çalışan bir insanın olması büyük bir mucize.


Ampulün patlak olduğunu bildiğim halde oda her girişimde ışığı açmaya çalışıyorum ya, işte sen de bunun gibi bir alışkanlıksın.


İki insan birbirini seviyorsa üstesinden gelinemeyecek hiçbir şey olamaz, gerçek ve çıkarsız sevginin gücüne o kadar inanıyorum ki.


Özlediğin insanın da seni özlediğini öğrenmek dünyanın en güzel hissi. sanki kaydıraktan kayarken aşağıda onun beklediğini bilmek gibi.


Geçirilen onca güzel anıyı bir söz söyleyip umursamadan gidebilecek insanlara güvendim. Bu da benim yenilgim.


Ben unutursam, bir daha hiç hatırlamam.


Boğazıma kadar sen doluyum ben Bir adam, bir pişmanlık, bin kırgınlık.


Tamam sevgilim değilsin ama bu seni sevmediğim, kıskanmadığım, özlemediğim anlamına gelmez, gelemez.


Mesela konuşmak istiyorsun ama yazamıyorsun. Çok saçma.


Seni önceden hep saçma sapan sevmişler, benimki ağır geldi.


Önemli olan mesajın uzunluğu değil mesajı atan kişi.


Sen var ya sen, muazzam bir ihtimalsin.


Kırıldığın insanlarla arana mesafe koyman gerekir; hissediyorlarsa yanına geleceklerdir, gelmiyorlarsa doğru mesafeyi buldun demektir.


O kadar yorgunum ki konuşmam gereken anlatmam hatta kavga etmem gereken her şeyi tamam diye kestirip atıyorum.


En kalabalık olduğum yer kendi içimdi. Kendimle yuvarlanabildiğim en derin uçurum içimdekiydi.


Yediğin içtiğin senin olsun. Bana sensiz yaşayamam deyipte nasıl gebermediğini anlat.


Kızgınlık çok gürültülüdür, oysa kırgınlık ne kadar da sessiz.


Sen bende sevecek hal bırakmadın.


Ne kadar fedakar olursanız olun, gün gelir adı “yapmasaydın” olur.


Bağıra bağıra susmak neymiş öğrendim.


Ağlayıp sızlayıp ezik görünmektense, her şeye güler geçer gamsız görünürüm daha iyi.


Numarasını silecek kadar öfkelense de, o numarayı aklında tutacak kadar sever bazen insan.


Eğer gerçek bir dosta sahipsen, dünyanın geri kalanına ihtiyacın yoktur.


Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz; sonra gelir bir “naber” der, yine o kazanır.


Bir kıza söylenebilecek en kötü söz ‘ağlarsan ağla’ dır.


Sor bakalım kitap okurken sayfanın yarısına gelmesine rağmen onu düşündüğü için bi bok anlamamasına sebebiyet veren biri var mıymış?


Seni kaybetmekten korkacak biriyle tanış.


Güçlü olmayı ben seçmedim, sürekli güçlü olmak zorunda bırakıldım. İşte tam bu yüzden şimdiki iplemez tavrım kimseyi gücendirmesin.


Sigara içmenizi istemeyen kişi için içtiğinizde anlayacaksınız.


Zor ya, kimselere bir şey diyemeden tek başına sorunlarla cebelleşmek çok zor.


Öğreneceksiniz arkadaşlar, gecenin bi vakti boş tavana baktığınızda kimseye güvenmemeniz gerektiğini öğreneceksiniz.


Dünyadaki tüm insanları bir kenara itip, sadece içlerinden biriyle yetinebilmek. sanırım dünyanın en güzel şeyi.


Ölüm var ölüm. Bugün gördüğünü yarın görememek var. Özlediğini, sevdiğini, affettiğini söylemeyi düşündüğüne bunları söyleyememek var.


Sorun sevmek değil,herkes seviyor. marifet ilk gün ki gibi sadık kalabilmek. bir gülüşü sonuna kadar sevdalanmak.


Oysa biz seninle denize bakan bir bankta oturup sarılamadık bile, boşver.


O çok sevdiğiniz insanın sizi başkasına tercih ettiğini fark ettiğinizde, yaşadığınız o hayal kırıklığını asla unutamazsınız.


Velhasıl kelam tükenmekten de tükendik.


Ama hiç yoktun biliyor musun? Sana ne kadar ihtiyacım varsa o kadar yoktun.


Ben artık hiçbir şey için çabalamayacağım. çünkü ne kadar çok istersem,o kadar olmuyor. ve yıpranan en çok ben oluyorum.


Kalp ağrır mı ulan bi insan yüzünden?


O, herkesle mutluydu. ben, sadece o yanımda olmadığı için mutsuzdum. bu çok başka bir şey.


Özlüyorsun, o bilmiyor.


Anlayacaksınız, öle öle sevdiğiniz insan seve seve sizi ardında bırakıp başka insanların yanında olduğunda bazı şeyleri anlayacaksınız.


Ve yorgunum. Anlatmaktan ve anlaşılmamaktan, yaralanmaktan ve iyileşmemekten yorgunum. Çok yorgunum.


Özlediğin birini görememek çok koyuyor.


Detaylarına kadar özledim; Gülüşünün sesini, bakışındaki masumluğu, kokundaki çekiciliği, elinin sıcaklığını, boynunun savunmasızlığını.


Çok ağlattın, çok üzdün. Umarım vicdanın rahat değildir.


Konuşmayalım. Tamam ya konuşalım ama az konuşalım. Ya hayır çok konuşalım, özlüyorum.


Kabullendim artık… Bugün yoktu, yarın da olmayacak.


Ne güzel olurdu, hiç doğmamış olmak.


Ve ben artık kimsenin samimiyetine inanmıyorum.


Ama bazen durup dururken içime bir sıkıntı çöküyor, hiç gibi hissediyorum. Koca bir hiç.


Ruh halim; Yalnız kalmak istiyorum ama birisine ihtiyacım var.


Bazen insanın aklında kendine sorduğu sadece tek bir soru oluyor; “gerçekten bunları mı hak ettim?”


Kokusuna bile sarılma isteği.


Bana ettiğin tek güzel söze günlerce takılı kalıyorum.


Koy elini vicdanına hakediyorsam eyvallah.


Bir gece ansızın terk edeceğim bu şehri.


Balkona çıkıp artık gökyüzüne bakmak yerine o yükseklikten yere uzun uzun baktığında anlayacaksın hiçbir şeyin yolunda olmadığını.


Senden öğrendim ben bu yaşta yorulmayı, hatta sen öğrettin kıyılarda boğulmayı.


Durup durup hüzünleniyorsam vardır bir şeyler.


Seni yolda görsem bir şey yapmam öylece kalırım. Çünkü gülümseyemeyecek kadar kırgınım sana. Gözlerimi sana değdiremeyecek kadar çok kırgın.


Güvendiğim yerden incittiler, inancım kırıldı.


Ne yaparsan yap değiştiremeyeceğin şeyler varmış hayatta. Böyle olması gerekiyormuş demek ki dedim. Pes etmek değildi benimki, kabul ettim.


Kalbimdeki yerine hiç ihanet etmedim.


Ve bir gün gelir Rabbim tüm dualarınızı kabul eder. Siz yeter ki inanmaktan ve dua etmekten vazgeçmeyin.


Senli yarınlar istiyorum.


Benim servetim, yanında huzur bulduklarımda saklı.


Vicdanın rahatsa geri kalan her şey teferruat oluyor, hiç kimse bilmese de Allah biliyor ya, işte o insana yetiyor.


Umursadığınız insan sizi hayal kırıklığına uğrattığında, insanları önemsemekten vazgeçip yalnızlığı seçiyorsunuz.


Ve seni asla affetmeyeceğim. Ciğerimi söken bu kırgınlıkları bana yaşattığın için.


Kadın hiçbir şey söylemeyip susuyorsa, adam kaybediyor demektir. Konuşan, bağıran, sinirlenen kadın gitmez. Ama susan bir kadın vazgeçer.


Herkesi teker teker hayatımdan çıkarmak istiyorum. Kimsenin sesine bile tahammül edemez oldum. Biliyor musunuz, en iyisi.


Hissettiklerimi anlatamıyorum, en kötüsü de bu zaten.


Öğreneceksiniz. Gecenin bir vakti yalnız başınıza boş tavana baktığınızda iyi insanları kaybetmemeniz gerektiğini öğreneceksiniz.


Söylediğin gibi olmadı, bittik biz. Sen bitirdin diyemem, benimde hatalarım vardı. Ama, sen tükettin bizi. Bunu bilmeni isterim.


O gemi sığındığı limanı özleseydi, Bütün dalgalara dayanır, Yine de gelirdi.


Seninle buluştuğum ilk günü hatırlıyorum. Hiçbir şey için bu kadar heyecanlanmamıştım.


Hiçbir şey yapmadan da yorulabiliyor insan, düşündükleri ağır geliyor mesela.


Fotoğrafa bakarak ağlamak diye bir şey var. Belki de özlemlerin en büyüğü.


İleride seni anlatırken ‘Bilmiyorum başkasını sevdi herhalde’ demek yerine ‘Çok zorlu yollardan geçtik ama yine de başardık’ demek istiyorum.


Ya siyahsın ya da beyaz. Ya hep ya hiç, öyle yok biraz.


Kafamı boynuna yaslayıp, deli gibi sarılmak istiyorum be.


Defalarca aşık olabilirmiş insan ama hiçbir zaman 17 yaşındaki gibi çarpmazmış kalp. Hiçbir yara bu kadar iz bırakmazmış insanın kalbinde.


Sesini diyorum, en çok ben duymalıyım. Hatta bir tek ben. Bilirsin, kıskanırım seni ben. Gökyüzünden, yeryüzünden, her şeyden.


İlk tanıştığımızda senden hoşlanmaktan korkmuştum, sonra sana aşık olmaktan korktum ve şimdi de seni kaybetmekten korkuyorum.


Sevip gitseydi bu kadar yakmazdı içimi. Sevmiş gibi yapıp gitmesi yıktı beni.


Yaşadığım sürece dışlanan taraf olmaktan hiç korkmadım ama birini dışlayacak kadar karaktersiz ve duygusuz olmaktan çok korkuyorum.


Kelimelerin incitme oranı söyleyen insanın kim olduğu ile doğru orantılıdır.


Kahverengi gözleri var fakat gökyüzü gibi bakıyor.


Ben iyi insan olduğum sürece bu kafayla daha çok kaybederim.


Yoruldum be kardeşim. Yoruldum ama, bir dakika olsun bıraktıysam onu sevmeyi, namerdim.


Birinin “ben yanındayım” demesine çok ihtiyacım var.


Aslında hepimizin ruhu hasta.


Bilginin en büyük düşmanı bilgisizlik değildir. Bildiğini zannetmektir.


Huzuru bulmanın en hızlı yolu, huzurunuzu bozanlardan uzak durmaktır.


Tek başına hayatı öğrenen insanı, kimse yokluğuyla korkutamaz.


Acı yaşta değil, ruhtadır.


Sen benim aşka rarken bulduğum değil, hiç aklımda yokken aşık olduğumsun..


Kırarlar diye hayal kurmaktan vazgeçilmez.


Gülüşünü değişmem denizlere.


Belki sihirbaz değildik ama bizde çok şeyimizi kaybettik.


Yolumda güller varken, solumda dikendin sen. Yinede sevdim seni..


Sayende ölümsüzlüğü buldum. Yanındayken mutluluktan boğuluyorum ama ölmüyorum.


Unutma, bir daha bu kadar sevilmeyeceksin.


Ben, sendeyim de sen? Nerdesin ey yâr?..


Senin yüzün asılmasın diye, ben ne kelimeler astım içimde, söyleyemedim.


Onu; düşünürken içim geçmiş, severken ömrüm.


Farzetki bu aşkı hiç yaşamadık!


Haketmiyorsa sevmeyin. Severek yaralanacağınıza, sevmeyerek ölün daha iyi.


Dedim ya; Ansızın sevdim seni im”kansız”ım.


Çok düşünmek de bir hastalıktır.


Kirli bir camdan bakıp herkesi ve her şeyi kirli sanıyorsunuz.


Sen müziğe dokunamazsın ama o sana dokunabilir.


Yeni insanları tanımak bana zor geliyor. Bir sürü palavra dinlemek zorundasın.


Sana nasıl davrandığımı sorgulama. Hepsinin mimarı sensin.


Hayattaki en büyük pişmanlık sözleri, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.


Ben sadece insanlara gereğinden fazla değer verdiğim için kaybediyorum.


İzin verdiğim kadar bilebilirsin beni, gerisi sadece zannettiklerindir.


Her şeyi herkese anlatmayın. Üzülürsünüz.


Bir insanı dinlediği müzikten tanıyabilirsin.


Kimseye kendimi anlatmakla uğraşamam. Öyle mi anladın, tamam öyle anla.


Ben sizin ne istediğini bilmeyen yanınızla savaşamam.


Telefonu açmadıysam nolur tekrar aramayın. Görmemem mümkün değil bilerek açmıyorum.


Geçen zamanı ve söylenen sözleri geri alamazsın. Bunu unutma.


Yalnız iyi duvar örmüşüm kimseler giremiyor içeri, ben de çıkamıyorum zaten.


Ağzını açsan anlatmaya çalışsan artık ne gerek var. Çığlık atsan atılmaz, otursan ağlasan ne fayda. İçsen bir güzel içilir ama çirkinleşilir de. Şunu yaz, bunu de, bir de şöyle düşün, olaya bir de bu yanından bak derken masa devrilir size bir şey olmaz ama bana yazık olur.


Sıcak bir yaz akşamı dışarı çıkıp sahilde yürüyüş yapmak… Daha çok özlediğim bir aktivite yok.


Bayılıyorum sonunun kötü biteceğini bildiğim yolları hoplaya zıplaya gitmeye.


Canım mı sıkkın, kalbim mi kırık, karnım mı aç ben artık hiçbir şey anlamıyorum.


Mesajlaşmanın amacı dakikalar içinde cevap almaktır, saatlerce beklemek istesem gider mektup yazarım.


Kulaklığı takıp en sevdiğin şarkıları sırayla dinlerken tek başına yürümek.. En iyi terapi.


Kızgın değilim. Alışkınım..


Tepkiniz?

0
ÇOK KOMİK
0
SEVDİM
0
SADE
0
VAY CANINA
0
KOMİK
0
KÖTÜ!
0
BERBAT
0
MÜKEMMEL!
0
KIZDIM