Sigmund Freud - Psikanalizin Babasında Sözler

Sigmund Freud, psikanalizin babası ve yirminci yüzyılın entelektüelleri arasında en etkili şahsiyetlerden biriydi. Bilimsel ilgisi başlangıçta nörolojiye dayalı olmasına rağmen, psikolojiye ve zihinsel bozuklukların tedavisi ile ilgileniyordu; Bu alan sayesinde tarihe geçti.

Gönderim  3,810 Görüntüleme Güncelleme 3 yıl önce
Sigmund Freud - Psikanalizin Babasında Sözler

Freud'un psikoloji cümleleri

Freud, çeşitli zihinsel ve sinir hastalıklarını tedavi ettiği terapötik bir yöntem olan psikanalizin babasıydı. İnsan ruhu ve davranışları hakkındaki geniş bilgisine sahip olan Freud, çok iyi ifadeler bıraktı. Sizi Freud'un en iyi psikoloji sözleriyle bırakıyoruz.


Komplekslerimiz zayıflığımızın kaynağıdır; fakat çoğu zaman onlar da gücümüzün kaynağıdır.


Diğer insanların davranışlarının sebeplerini tam olarak anlarsak, her şey mantıklı olacaktır.


Tarih sadece eski hataları yapan yeni insanlardır.


İfade edilen duygular asla ölmeyecek. Onlar diri diri gömülmüşlerdir ve daha sonra nahoş şekillerde ortaya çıkacaktır.


Deli adam uyanık bir hayalperesttir.


Zihin bir buzdağı gibidir, hacminin yedisi su üzerinde yüzer.


Kendini bulmak istiyorsan, aynaya bakma, çünkü orada sadece bir gölge, bir yabancı bulacaksın.


Her insanda, başkalarıyla iletişim kurmak istemediği, kendi kendine itiraf etmek istemediği arzuları vardır.


Hayata dayanabilmek istiyorsan ölümü kabul etmeye istekli olmalısın.


Annesinin tartışmasız favorisi olan bir adam, hayatı boyunca fatih hissini korur.


Güçlü yanların zayıf noktalarından ortaya çıkacak.


Unutma, unutmanın en iyi yoludur.


Her birimiz kendisi dışında herkesi ölümlü olarak kabul ediyoruz.


Hiç kimse inanmaya zorlanamadığından, hiç kimse inanmaya zorlanamaz.


Çoğu insan gerçekten özgürlük istememektedir, çünkü özgürlük sorumluluk demektir ve çoğu insan sorumluluktan korkar.


Aşk geçici bir psikoz halidir.


Sadece birinin kendi kişisel tecrübesi adamı akıllı yapar.


İyiler, kötülerinin neyin gerçekleştiğini hayal etmekten memnundurlar.


Diğer gezegenlerde zeki bir yaşamın olduğunun en açık kanıtı, henüz bizi ziyarete gelmedikleridir.


Din, toplumun ortak nevrozudur.


Erkekler düşündüğünden daha ahlaki ve hayal edebileceğinden çok ahlaksızdır.


Doğum eylemi ilk kaygı deneyimidir ve bu nedenle kaygının etkisinin kaynağı ve prototipidir.


Ölümsüzlük, birçok isimsiz kişi tarafından sevilmek anlamına gelir.


Psikanalitik alıntıları:


Psikanaliz, Freud tarafından icat edilen ve serbest düşünce dernekleriyle yakından bağlantılı bir tekniktir. Psikanaliz yoluyla, hasta kendiliğinden akla gelen sansürsüz ifade edebileceği mutlak bir zihinsel rahatlama durumuna alınır.


Bireyin özgürlüğü bir medeniyet armağanı değildir. Herhangi bir medeniyet olmadan önce daha yaşlıydı.


Nevroz, belirsizliğe tahammül edememedir.


İki birey her zaman her şeyde hemfikir olursa, ikisinden birinin her ikisi için de düşündüğünden emin olabilirim.


Hayallerin yorumlanması, zihnin bilinçdışı faaliyetlerini bilmenin gerçek yoludur.


Acı çekerken asla sevdiğimiz kadar çaresiz kalmayız.


Gelişmiş medeniyetimiz için ödediğimiz bedel, suçluluğun yoğunlaştırılmasıyla mutluluk kaybıdır.


Psikanaliz denilebilir ki, küçük parmağınızı verirseniz, yakında tüm elinize sahip olacaksınız.


Sessiz olana ve söylediklerinin kölesine sahipsin.


Ona taş atmak yerine düşmanına hakaret eden ilk insan medeniyetin kurucusuydu.


İnsanlık her zaman küçük bir güvenlik için küçük bir mutluluk vermiştir.


Hoş olmayan fikirlerin belirsiz olduğunu düşünmeye yatkınız ve onlara karşı argümanlar arıyoruz.


Gelenek, değişimlere ayak uydurabilen tembel beyinlerin bahanesidir.


Her bir insanın Tanrısı psikolojik olarak değiştirilmiş bir babadır, yani, babayla olan yaşamsal deneyimimiz yüceltilir ve babalık bölünmesinde yansıtılır.


Ebeveynlerin korunmasına olan ihtiyaç kadar güçlü bir çocukluk ihtiyacını düşünemiyorum.


İnsanlık ilerler. Bugün sadece kitaplarımı yakıyor; yüzyıllar önce beni yakarlardı.


Zafiyetlerimizden güçlü yönlerimiz geliyor.


Bu hayatta mutlu olmanın iki yolu vardır, biri salak olmak, diğeri olmaktır.


Kelimelerin büyülü bir gücü var. En büyük mutluluğu ya da en derin umutsuzluğu getirebilirler.


Psikanaliz, insanlara kanepelerde dinlenirken kendi ayakları üzerinde nasıl kalacaklarını öğretme sanatıdır.


Başarısız olduğunu düşünen, denemeden önce başarısız olmuş; kazanmayı düşünen, çoktan bir adım attı.


Freud bilinçdışı hakkında ifadeleri:


Freud'un formülünün büyük bir kısmı bilinçaltına dayanıyordu. Freud'un bilinçsizliğini ve bu konudaki düşüncelerini anlamak için , bunun zihnin altındaki kısım olduğunu bilmelisiniz ; bilincinin olmadığı, doktora göre derinliğini bilmediğimiz bir buzdağına benzeyen süreçlerdir.


Uyanan, rüyalarda olduğu gibi davranırsa çıldırırdı.


Ego kendi evine sahip değildir.


Ego, tutku içeren O'nun aksine akıl ve akıl dediğimiz şeyi temsil eder.


Bir insanın bilinçdışı bilincine geçmeden bir başkasınınkine tepki verebilir.


Rüya, ruhun dış doğanın baskısından kurtarılmasıdır.


Uyku somatik bir fenomen değil, psişik bir fenomendir.


Rüyada harika bir şiir, tamamen alegorik bir fakülte, eşsiz bir mizah ve lezzetli bir ironi vardır.


Hayallerin yorumlanması, zihnin bilinçdışı faaliyetlerini bilmenin gerçek yoludur.


Rüya, ruhun madde zincirlerinden kopmasıdır.


En karmaşık düşünce başarıları, bilincin yardımı olmadan mümkündür.


Hayaller çok açıklanabilir: bastırılmış arzuların gizli gerçekleşmeleridir.


Düşler daha çılgınca göründüklerinde daha derindir.


Geceyarısı sırasında ruhu sözlü imgelerde ve dilde düşünür ve temsil ederken, rüyada gerçek duyusal imgeleri düşünür ve temsil eder.


Birbirimizi rastgele seçmiyoruz. Sadece bilinçaltımızda var olanları tanıyoruz.


Rüyanın geleceği açığa vuran antik inancı tamamen gerçeklerden yoksun değildir. Gerçekleşen bir dileği temsil ederek, rüya bizi kesinlikle geleceğe götürür; ama hayalperest tarafından şimdiki zamanda alınan bu gelecek, geçmişe benzeyen, yıkılmaz bir arzu ile şekillendi.


Bilinçdışı, kendi içinde bilincin en küçük dairesini içeren en büyük dairedir; Her bilinçlinin bilinçsizde ön basamağı vardır, bilinçsiz bu basamakla durabilir ve yine de psişik bir faaliyet olarak tam bir değer iddia edebilir.


Anatomi kaderdir.


Rüyalar bilinçaltına giden kral yoludur.


Aşık insan delidir.


İdin uğradığı yere Ego da mutlaka gider.


Yaşamın amacı ölümdür.


Gençlerin aklı erse yaşlıların gücü yetse.


Zayıflıklarımız gücümüzdür.


Kavga etmek yerine küfretmeyi seçen ilk insan uygarlığın kurucusuydu.


Paranoyak asla tamamen hatalı değildir.


Zihin bir buzdağı gibidir. Yalnızca yedide biri suyun üzerinde görülebilir.


İnsan sevince acıya karşı savunmasız kalır.


Beklemesini bilen bir insanın hiç bir şeyden taviz vermesine gerek yoktur.


Evrendeki en büyük gösteri, sen aklını keşfettiğin an başlar.


An asla bir şeyi veremez: Anlamı. Mutluluğun ve anlamın yolları aynı değildir.


Sevildiğinden emin olunca insan ne kadar da cüretkâr oluyor.


İnsanın cinsel konulardaki tutumu hayatın bütün alanlarındaki tutumunun prototipidir.


İnsan sanılandan çok daha ahlaklıdır ve hayal edilemeyecek derecede ahlaksızdır.


Bayağı ilerleme var. Ortaçağda olsak beni yakarlardı. Bugün sadece kitaplarımı yakıyorlar.


Uygarlık ilk defa bir insanın öfkelenince taş atmak yerine laf atmasıyla başlamıştır.


Garip değil mi? Hatıralar mutluluk vericidir ama bazen hatırlamak intihar sebebin bile olabilir.


Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirirseniz ilk vazgeçeceği insan siz olursunuz.


Herkes doğru insanı bulmak ister yanılmamak için. Oysa kimse uğraşmaz doğru insan olmak için.


Yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzler.


Düşünebilen herkesin insan olması insan olan herkesin düşünebildiği manasına gelmiyor. Ne yazık ki.


Bireyin özgürlüğü uygarlığın getirisi değildir. Uygarlık yokken özgürlük çok daha fazlaydı.


Uygarlık hayatın zorunluluklarının yarattığı baskıyla ve içgüdüleri tatmin etmekten vazgeçme pahasına kurulmuştur.


Özgürlük insana bir armağan değildir. Hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdür.


Uygarlık insanların birbirine karşı duyduğu içgüdüsel düşmanlık sebebiyle mütemadiyen parçalanma tehdidiyle karşı karşıyadır.


Amerika dünya tarihinin en büyük deneyidir. Ama korkarım başarılı bir deney olamayacak.


Birinin yalan söylemesine kızmam da yalan söylerken yakalanacak kadar salak olan birinin beni kandırmaya çalışmasına kızarım.


Hiç cevaplanmamış o büyük soru ki ben de otuz yıldır insan ruhunu incelememe rağmen cevaplayamadım şudur Kadınlar ne ister?


Özür dilemek senin haksız olduğun karşı tarafın haklı olduğu manasına gelmez. Verdiğin değerin egondan yüksek olduğunu ifade eder.


Özgürlük insanlara medeniyetin bir armağanı değildir. Hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdü.


Birine duyduğunuz sevgi ve sinir doğru orantılıdır. En çok sevdiğiniz insana, herkesten çok sinirlenirsiniz.


Çocuklar tümüyle egoist varlıklardır. İhtiyaçlarını çok yoğun biçimde hisseder ve karşılamak için acımasızca mücadele ederler.


Aslında her normal insan ancak ortalama olarak normaldir. Egosunun bu ya da şu kısmı az ya da çok derecede deliye eşdeğer durumdadır.


Şairler ve filozoflar bilinçdışını benden önce keşfettiler. Benim bulduğum bilinçaltını incelemeye yarayan bilimsel yöntemlerdir.


Mutluluk dediğimiz şey yoğun bir şekilde bastırılmış ve engellenmiş olan ihtiyaçların kısa süreliğine tatmin edilmesinden başka bir şey değildir.


İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar.


Henüz yanıtlamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var kadın ne ister?


Bir insanı unutabilirsin bir insanın sana neler yaptığını da unutabilirsin ama o insanın sana ne hissettirdiğini asla unutamazsın.


Güçsüz olduğumuz noktayı kabullenerek kendimizi güçlü kılabiliriz. Buna benzer Nietzsche’nin Çelişkilerimiz, umutlarımızdır sözü de hayatın bir gerçeğidir.


Bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. Bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey mutlaka vardır.


Ruhunun derinliklerine in ve ilk önce kendini tanımayı öğren. Bunu yaptıktan sonra, bu hastalığa neden yakalandığını anlayacak ve belki de bir daha hastalanmayacaksın.


Vicdan dediğimiz şey içimizde alevlenen belli bir arzunun dış dünya tarafından reddedildiğinin iç dünyamız tarafından algılanmasıdır.


İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların tecrübe dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana tecrübeli denir.


Köpekler arkadaşlarını sever düşmanlarını ısırırlar. İnsanlar ise tamamen farklıdır saf ve karşılıksız sevgiyi beceremezler. Kişisel ilişkilerindeyse sevgi ve nefreti karıştırıp dururlar.


Mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. Oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin.


İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar.


Sevginizi ihtimaller üzerine kurarsanız, ihanetlerle son bulur.


Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin, egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.


İd neredeyse, ego orada olacaktır.


Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanma; duygulanmanın da temelinde aşk vardır.”


Hiçbir erkek, birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez…


Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, İlk vazgeçeceği kişi siz olursunuz!


Mutluluk pantolona işemek gibidir, ıslaklığı herkes görür; ama sıcaklığı yalnız sen hissedersin.


Dil sürçmesi diye bir şey yoktur. Bilinç altında saklanan bir gerçeğin, bilinçsiz bir anda ağızdan çıkarılması vardır.


Zekanın sesi yumuşak bir tona sahiptir fakat kendini duyuruncaya kadar durmaz.


Birinin yalan söylemesine kızmam da yalan söylerken yakalanacak kadar salak bir insanın beni kandırmaya çalışmasına kızarım.


Kitleler asla gerçeğin peşinde koşmamıştır.


İnsan sanılandan çok daha ahlaklıdır ve hayal edilemeyecek derecede ahlaksızdır.


Şairler, bilgi birikimi ve bilgi dağarcığı bakımından biz sıradan insanların efendisidir; çünkü onlar bilimin henüz ulaşamadığı derelerden kana kana su içen insanlardır.


Aslında unutmak; artık acıyı hissetmemektir. Çünkü yapılanları zihinsel olarak unutmak fizik kurallarına göre mümkün değildir…


Gittiğim her yerde, benden önce oraya gitmiş bir şair buldum.


İnsan, saldırılara karşı kendini savunabilir; ama iltifatlara karşı savunmasızdır.


Sinirlenince ağlayan insanlar, daha içten ve güvenilirdir.


Bir insanı unutabilirsin, Bir insanın sana neler yaptığını da unutabilirsin, ama o insanın sana ne hissettirdiğini asla unutamazsın.


Genç bilebilseydi, yaşlı yapabilseydi.


İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde, artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların “tecrübe” dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli denir.


Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir. Ve her zaman oradadırlar.


Bir rüya bir isteğin gizlice gerçekleşmesidir.


Acı çekme karşısında, hiçbir zaman aşık olduğumuz zamanki kadar savunmasız değiliz.


Bir ara insanları anladığımı sandım, sonra sandığımı anladım.


Annesinin tartışmasız gözdesi olmuş bir erkek, ömür boyu bir fatih olma duygusunu, çoğu zaman gerçek başarıya götüren özgüveni içinde barındırır.


Hayatın amacı ölümdür.


Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz.


İnsanlar; sizi eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğinizi söylerler!


Ego kendi evinin efendisi değildir.


Ani bir mutluluk anında aniden mutsuzlaşıyorsanız, bilinçaltınızda ya bir korku, ya da özlediğiniz biri vardır.


İnsan komplekslerini ortadan kaldırabilmek adına kendini hırpalamaktansa onlarla yaşamayı öğrenmeli; çünkü kompleksler onun hal ve hareketlerine yön veren gayet meşru güçlerdir.


“Garip değil mi? Ulaşamayacağın kadar yüksekte sandığın kişiler, aslında eğilemeyeceğin kadar alçaktadır.


Çocukluk çağında baba korumasından daha güçlü bir ihtiyaç düşünemiyorum.


Ne biçim ilerleme kaydediyoruz. Orta Çağda olsa beni yakarlardı. Şimdiyse kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar.


Özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasıyla birey, insani saldırganlık araçlarının birinden mahrum bırakılmaktadır.


Herkes doğru insanı bulmak ister,yanılmamak için. Oysa kimse uğraşmaz, doğru insan olmak için.


Gençlerin aklı erse yaşlıların gücü yetse.


İnsan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.


Zihin bir buzdağı gibidir. Yalnızca yedide biri suyun üzerinde görülebilir.


Biri beni dövdüğü zaman, ona karşı kendimi kolaylıkla savunabilirim; ancak, biri beni övdüğü zaman, ona karşı tamamen savunmasızım.


Düşünebilen herkesin insan olması, insan olan herkesin düşünebildiği manasına gelmiyor ne yazık ki.


Gerçek olmayanı gerçeklerin üstünde tutarlar; gerçeklerden çok gerçek olmayanın etkisinde… Hepimizin bildiği gibi; Hayal kuramazdık, gerçekler acı olmasaydı.


Din bir yanılsamadır ve gücünü içgüdüsel isteklerimize uygun düşmesinden alır.


Düşünebilen herkesin insan olması, insan olan herkesin düşünebildiği manasına gelmiyor ne yazık ki.


Yaş ilerledikçe kimseyle uğraşasın gelmiyor, kendini yetiştirememiş insanlardan uzaklaşıyorsun. Seni hasta edecek insanları iyileştirmeyi bırakıyorsun.


Sevildiğinden emin olunca, insan ne kadar da cüretkâr oluyor.


Kavga etmek yerine küfür etmeyi seçen ilk insan, uygarlığın kurucusuydu.


İnsanın kendine karşı tamamen dürüst olması iyi bir egzersizdir.


Tepkiniz?

0
ÇOK KOMİK
0
SEVDİM
0
SADE
0
VAY CANINA
0
KOMİK
1
KÖTÜ!
0
BERBAT
1
MÜKEMMEL!
0
KIZDIM